Daire seçmek, özellikle de yurt dışında mülk satın almak söz konusu olduğunda karmaşık bir süreçtir. Dünyanın farklı yerlerinden birçok yabancı güneşli Türkiye'ye ilgi gösteriyor. Bazıları bu doğu cumhuriyetine istihdam için gelirken, diğerleri eğitim için veya burada kalıcı olarak kalma niyetiyle geliyor. Taşınmanın nedeni ne olursa olsun, konut satın alma ihtiyacı vardır. Alıcı genellikle şu soruyla karşı karşıya kalır: birincil veya ikincil piyasada bir nesne seçmek.
Bu yazıda Türkiye'deki emlak piyasasına bakacak ve hem birincil hem de ikincil konutların avantaj ve dezavantajlarını analiz edeceğiz.
Aralarındaki fark nedir?
Birincil ve ikincil emlak kavramları arasında önemli bir fark vardır ve doğru seçimi yapmak için bunları anlamak önemlidir.
Yeni inşa edilmiş veya birincil mülk, inşaat halindeki veya halihazırda tamamlanmış bir evdeki konuttur. Bu tür mülkler daha önce tapulanmamıştır (TAPU), bu nedenle tek yasal sahibi geliştiricidir. Birincil mülk satın almak genellikle yerleşim planını seçme imkanı, bitirme durumu ve genellikle inşaat aşamasında daha düşük fiyatlar gibi bir dizi avantajla birlikte gelir.
İkincil mülk, bir birey tarafından satılan konuttur. İkincil konutların her zaman eski binalar olmadığını belirtmek gerekir. Yeni inşa edilmiş komplekslerde, halihazırda başka bir mal sahibine kayıtlı olan yeni daireler olabilir. İkincil konutlar hazır bir altyapı ve yerleşik bir ortam sunabilir, bu da birçok alıcı için bir avantajdır.
Türkiye'de birincil ve ikincil konutların artıları ve eksileri
Hem yeni binaların hem de ikincil konutların avantajları ve dezavantajları vardır. Yeni binalardan başlayarak bunlara daha yakından bakalım.
Birincil mülkün artıları:
1. Yüksek inşaat kalitesi. Türk müteahhitler konut inşaatı alanında teknolojiyi her yıl geliştirmektedir. Yeni konut kompleksleri, yüksek enerji verimliliği ve mükemmel ısı yalıtımı sağlayan modern malzemeler ve sistemler kullanılarak inşa edilmektedir.
2. Düşünceli yerleşim planları. Yeni binalardaki daireler, oda sayısı ve alanların çeşitli kombinasyonları ile yetkin planlama çözümleri ile karakterize edilir. İnşaatın ilk aşamalarında satın alırken, yatırımcı farklı katlardaki birçok teklif arasından en uygun seçeneği seçme fırsatına sahiptir.
3. Gelişmiş iç altyapı. Türkiye'deki modern birincil konutlar, oyun alanları, yüzme havuzları, otoparklar, saunalar, spor salonları, 24 saat güvenlik ve rahat yaşam için diğer olanaklara sahip çekici bir konut kompleksidir.
4. Peyzajlı mahalle bölgesi. Yeni projelerde peyzajlı avlular, çiçek tarhları, süs yeşillikleri ve hatta kapalı konut komplekslerinin topraklarında kendi bahçeleri bulunmaktadır.
5. Anahtar teslim yenileme. Türkiye'deki yeni binalardaki daireler temiz bir onarım ve kısmi düzenleme ile satılmaktadır: mutfakta mobilya ve banyoda sıhhi tesisat. İç tasarım genellikle açık pastel renklerde yapılır.
6. Uygun yerleşim sistemi. Alıcılara konut satın almak için esnek koşullar sunulmaktadır: tüm inşaat dönemi için faizsiz taksit alma fırsatı ve tam ödeme için indirim.
7. Yatırım potansiyeli. Birincil mülkün önemli bir avantajı, inşaatın erken aşamalarında daha düşük bir fiyata satın alma imkanıdır. Hafriyat aşamasında geliştirici ile sözleşme imzalayarak daireleri %30 daha ucuza satın almak mümkündür.
8. Yasal saflık. Geliştiriciden alınan daireler, işlemin yasal saflığını garanti eden kamu hizmeti ödemelerine ilişkin yükümlülükler ve borçlar olmadan satılmaktadır.
Birincil gayrimenkulün eksileri:
İnşaat halindeki mülkleri satın almanın dezavantajları azdır, ancak yine de oradadırlar.
Ana dezavantaj, ödeme ile taşınma arasındaki uzun süredir. İnşaatın ilk aşamasında yeni bir binaya yatırım yapanlar, kompleks tamamlanıp hizmete girene kadar beklemek zorunda kalacaklardır.
Yüksek inşaat hızına rağmen, bazen bürokratik gecikmeler, ekonomik faktörler veya öngörülemeyen koşullar nedeniyle gecikmeler yaşanabilir.
Ancak bu durum hayal kırıklığı yaratacak bir neden değildir. Türkiye'deki inşaat şirketleri, kaliteye dikkat ederek yeterince hızlı bir şekilde nesneler inşa etmektedir. Türkiye'de deniz kenarındaki yeni binalar genellikle sadece 1-2 yıl içinde inşa edilmektedir.
İkincil mülkün artıları:
1. Hızlı yerleşim. İkincil mülk satın almanın en önemli avantajlarından biri, hemen kullanım imkanıdır. Alıcının genellikle inşaatın sonuna kadar beklemek zorunda olduğu yeni binaların aksine, ikincil piyasadaki daireler işlem tamamlandıktan hemen sonra taşınmaya hazırdır.
2. Pazarlık gücü. İkincil emlak piyasasında fiyat mal sahibi tarafından belirlenir ve bu da alıcılara mükemmel bir pazarlık gücü sağlar. Satıcılar, özellikle de hızlı bir satışla ilgileniyorlarsa, genellikle alıcıların mülkü daha uygun bir fiyata satın almalarına olanak tanıyan tavizler vermeye isteklidirler.
İkincil mülklerin dezavantajları şunlardır:
1. Onarım ihtiyacı. İkincil konutların ana dezavantajlarından biri onarım ihtiyacı olasılığıdır. Eski evlerde elektrik tesisatı, su ve kanalizasyon sistemleri gibi yıpranmış tesisatlarla ilgili sorunlar olabilir. Buna ek olarak, bu evler modern standartları ve zevkleri karşılamayan modası geçmiş iç mekanlara sahip olabilir ve bu da ek yenileme maliyetleri gerektirecektir.
2- Yasal sorunlar. İkincil mülklerin karmaşık bir yasal geçmişi olabilir ve bu da alıcı için potansiyel bir risk teşkil eder. Dairelerde kamu hizmeti borçları, krediler, hacizler veya diğer yasal kısıtlamalar gibi yükümlülükler olabilir. Tüm bunlar satın alma sürecini zorlaştırabilir ve ek kontroller ve yasal tavsiye gerektirebilir.
Hangi tür mülk daha pahalıdır?
Türkiye'de mülk maliyeti söz konusu olduğunda, hangisinin daha pahalı olduğu sorusuna kesin bir cevap vermek zordur - birincil veya ikincil. Fiyat oluşumu, dikkate alınması gereken birçok faktöre bağlıdır.
Türkiye'de emlak fiyatlarını etkileyen faktörler:
1. İnşaat yaşı ve onarım kalitesi. Yeni binalar, modern inşaat teknolojileri ve yeni mühendislik ağları nedeniyle genellikle daha pahalıyken, eski evler onarım ve yenileme gerektirebilir. Ayrıca modern malzemelerle yapılmış kaliteli tadilatlara sahip mülkler daha yüksek fiyatlandırılır.
2. Konum. İstanbul veya Antalya gibi büyük şehirlerin merkezindeki daireler, gelişmiş altyapı, iş yerlerine, eğitim kurumlarına, alışveriş merkezlerine ve kültürel tesislere kolay erişim nedeniyle daha yüksek bir talebe sahiptir.
3. Denize uzaklık ve pencerelerden manzara. İlk sahil şeridindeki daireler her zaman iç kesimlerde bulunanlardan daha pahalı olacaktır. Deniz veya dağ manzarası sadece estetik bir zevk yaratmakla kalmaz, aynı zamanda mülke prestij katar, bu da yatırımcıları ve bunun için ekstra para ödemeye istekli alıcıları çeker.
4. Metraj ve oda sayısı. Geniş oda ve yatak odalarına sahip büyük daireler, daha fazla yaşam alanı ve konfor sundukları için daha pahalıdır. Yatırımcılar ve alıcılar bu tür daireleri
mülkleri daha karlı ve gelecek vaat eden yatırımlar olarak görmektedir.
Bu nedenle, sahil kenarındaki yeni bir bina, kenar mahallelerdeki ikinci bir konuttan daha pahalıya mal olabilirken, şehir merkezindeki eski bir evde bulunan bir daire, popüler ancak uzak bölgelerden birinde bulunan yeni bir binadan daha yüksek bir fiyat etiketine sahip olabilir.
Bu faktörlere ek olarak, ülkedeki ekonomik koşullar, emlak piyasasındaki talep ve belirli bir bölgedeki altyapı geliştirme planları da fiyatı etkileyebilir.
Birincil konutlar daha modern çözümler ve potansiyel indirimler sunabilirken, ikincil konutlar anında taşınma fırsatı sunar.
Türkiye'de birincil ve ikincil emlak piyasası arasında seçim yaparken, yalnızca yasal yönleri değil, aynı zamanda kişisel tercihlerinizi ve ihtiyaçlarınızı da göz önünde bulundurmanız önemlidir.
Bu faktörleri akılda tutarak, potansiyel alıcılar Türkiye'de mülk satın almak için nihai bir karar vermeden önce artıları ve eksileri dikkatlice tartmalıdır.